Çift ve ilişki terapisi sürecine başvurma sebepleri arasında çift ilişkisinde iki kişinin üstesinden gelemediği sorunlar, evlilik öncesi danışmanlık, iletişim sorunları, güven sorunu, kıskançlık, aldatma ve aldatılma, birbirine yeteri kadar vakit ayıramama, cinsel sorunlar, duygusal uzaklık, boşanma, çocuklu çiftler için çocuk ile alakalı konularda danışmanlık almak isteme, iki tarafın birbirine ya da bir tarafın diğerine fiziksel ya da duygusal şiddet uygulaması, travmatik yaşantılar, bağımlılık problemi sebebiyle çift ilişkisinin olumsuz etkilenmesi, ilişkide sürekli kavga etme hali, ilişkide devam etmekte olan huzursuzluk ve buna bağlı şekilde gelişen depresyon, anksiyete, öfke ve stres gibi sorunlar, kronik hastalıklar, kısırlık, yakınlık kurmada güçlük veya sınır aşımı vb. olabilir.
Çift ve ilişki terapisi, belirli bir stres faktörüyle çok daha iyi baş etmede, kısa süreli de olsa çifti etkileyen bir durumdan daha az yarayla çıkmada, belirmeye başlayan bir problem karmaşık hale gelmeden çözümlenmesinde ya da ilişkide süregelen bir problemle başa çıkılmasında tercih edilebilir. Çiftler birbirleriyle konuşmakta zorluk çektikleri konuları güvenli ve özgür bir ortamda ve bir üçüncü destek olarak terapistin varlığında paylaşmak için de çift terapisine başvurabilirler.
Çift terapi süreci, kendilerini çift olarak tanımlayan herkesin ilişkileri hakkında yaşadıkları problemlerle baş etmelerine yöneliktir.
Çift terapisinde, ilişki içindeki iki tarafın da çiftin yaşadığı sorundan ne şekilde etkilendiği ve iki kişinin ayrı ayrı ilişkiyi nasıl etkilediği ve yaşanan problemi nasıl pekiştirdiği çalışılma fırsatı bulur. Çiftler terapi sürecinde ayrılmaya ya da ilişkilerini sürdürmeye karar verebilirler, terapist çiftlerin ilişkileri hakkında özgürce karar vermelerinin önüne geçmez. Çiftten biri veya her ikisi de kişisel yaşantılarını daha derin analiz etmek üzere çift terapisi sürerken veya çift terapisini sonlandırarak bireysel terapiye devam etmek isteyebilir.
Çift terapisinde ilişkiden beklentilerin konuşulması, bağlanma stillerinin ve birbirini nasıl etkilediğinin anlaşılması, yapıcı iletişim biçimleri geliştirme, güvenli bir ilişkinin zeminini yaratmak için sınırları belirleme, ilişkideki sorumluklar konusunda ortaklığının sağlanması, aile ve arkadaş ilişkilerinin ve var ise çocuklar ile kurulmuş olan ilişkilerin değerlendirilmesi mümkün olur.
Çiftin çocuk sahip olduğu durumlarda, çiftin içinde bulunduğu durumdan çocuklarının nasıl etkilediğini değerlendirmek ve çocuğun da ayrıca çocuk terapisi alması için yönlendirilmesi gerekli olabilir.
İzmir Psikolog | Perla Psikoloji Çift ve ilişki terapilerinde
PERLA PSİKOLOJİ MERKEZİ