Anksiyete ve kaygı bozukluğu bulunan kişiler evham ve vesvesenin de eklenmesiyle birlikte yaşadıkları sorunları daha üst seviyelerde hissetmektedir. İzmir Psikolog

Kaygı ve Anksiyete Nedir?

İzmir Psikolog KAYGI ANKSİYETE

Kaygı ve anksiyete durumu ; bireyleyin kaygı ve buna bağlı olarak korku duygusunun aşırı derece ve sürekli olarak hissedilerek gündelik hayatlarının olumsuzl etkilenmesine neden olan psikolojik bir sorundur. Kaygı yani diğer adıyla anksiyete yaşayan bireyler bu gibi psikolojik durumlardan kaçınmak için yaşamını dahi kısıtlamayı göze alabilmektedirler.

Anksiyete Nedir?

Anksiyete: gündelik hayatta  karşılaşılan korku, iç sıkıntı ya da kaygıların yoğun bir şekilde hissedilmesine verilen isimdir.  Anksiyete ve kaygı bozukluğu bulunan kişiler evham ve vesvesenin de eklenmesiyle birlikte yaşadıkları sorunları daha üst seviyelerde hissetmektedir. Bu durum her ne kadar sıradan bir psikoloji rahatsızlık gibi görünse de anksiyete tedavisi gerçekleştirilmemesi durumunda ciddi sorunlara yol açabilmektedir.

İzmir Kaygı ve Anksiyete Bozukluğu Tedavisi Psikologu Kimdir

Anksiyete Belirtileri Nelerdir?

Anksiyete belirtileri kişide bedensel olarak yan etkiler gösterebilir. Genellikle anksiyete ile ilk kez karşılaşan kişiler fiziksel sağlıklarında büyük bir problem olduğunu düşünmektedir. Bu nedenle anksiyete belirtilerini fark etmek diğer psikolojik rahatsızlıklara oranla daha kolaydır. Anksiyetinin insan vücudunda gösterdiği belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür.

  • Yoğun nefes darlığı
  • Kalpte çarpıntı
  • Mide bulantısı
  • Sık sık baş dönmesi
  • Tansiyonda aşırı yükselme ya da düşme
  • Kronik baş ağrısı
  • Kusma
  • Uyku problemi
  • Aşırı uyku isteği
  • Sık idrara çıkma
  • Ölüm korkusu
  • Sakinleşememe
  • Öfke nöbetleri
  • Kötü bir şey olacak hissi

Anksiyetenin en yaygın görülen belirtileridir. Bu belirtilerin görülmesi durumunda anksiyete teşhisi ve tedavisi için mutlaka uzman bir psikologdan yardım alınmalıdır. Aksi durumda fizyolojik ve psikolojik yan etkiler kişinin  zaman içerisinde intihara meyilli birine dönüşmesine sebep olabilir. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak adına İzmir psikolog hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Alanında uzman psikologlar anksiyete belirtileri doğrultusunda teşhis koyduktan sonra anksiyete tedavi sürecini başlatacaktır.

İzmirde Kaygı ve Anksiyete Terapisi Tedavisi Psikologu

İzmir Psikolog Kaygı ve Anksiyete Teşhisi Nasıl Koyulur?

 Anksiyete teşhisi koyulması için ilk olarak bedensel hastalık ve tanısal değerlendirme ayrımı gerçekleştirilmelidir. Kalp çarpıntısı, mide bulantısı ya da tansiyon düşmesi pek çok hastalığın belirtisi olabilir. Bu nedenle tanısal değerlendirme yapılmalı ve özellikle EKG (elektrokardiyogram) sonuçlarının incelenmesi gerekmektedir. Bu sonuçların incelenmesinin ardından alanında uzman psikologlar yardımıyla anksiyete teşhisi koymak mümkündür. Psikolojik tedaviye erken bir şekilde başlanması ve gerekiyorsa ilaç kullanımının düzenli olarak takip edilmesi anksiyetenin ortaya çıkardığı belirtilerin azalmasını sağlayacaktır.  Sizlerde ya çevrenizde bu gibi durumlar yaşayan kişiler varsa belirtileri gözden geçirmeniz ve zaman kaybetmeden uzman psikologlardan yardım almanız önerilmektedir. Ekstra ruhsal bozuklukların eklenmemesi adına erken teşhis ve tedavi oldukça önemli bir yere sahiptir.

Depresyon Çeşitleri Nelerdir?

Kaygı ve Anksiyete Bozukluğunun Fiziksel Belirtileri;

  • Baş dönmesi.
  • Mide bulantısı.
  • Titreme.
  • Terleme.
  • Kalp çarpıntısı ve hızlı nefes alıp verme.


Kaygı ve Anksiyete Bozukluğunun Davranışsal Belirtileri;

  • Sürekli panik halinde olma.
  • Kaygı yaratan durumdan kaçınma.
  • Odaklanma problemi. Sadece kaygı veren duruma odaklanma.
  • Gerginlik.
  • Huzursuzluk.
İzmir'de Kaygı Psikoterapisti ve Psikologu kimdir? Anksiyete kaygı bozukluğunun belirtileri nelerdir? Anksiyete tedavi yöntemleri nelerdir? İzmir Kaygı Psikolog, Anksiyete ve kaygı tanısı nasıl konur? Kaygı Sorunlarından kurtulma yolları nelerdir?

Depresyon HakkındaSıkça Sorulan Sorular

Depresyonun tanısı konulduktan sonra ve tedaviye başlanılan ilk ay içerisinde pozitif bir değişim gözlemlenmektedir.  İzmir Psikolog . Daha sonra yapılan kişiye özel detaylı tedavi ile iyileşme sağlanır. Kişinin depresyonu zorlu bir depresyon ise bu süre biraz daha uzamaktadır.

Evet tedavi edilebilir sorundur. Depresyonda tedavide işbirliği yapan hastalarda tedavinin başarısı nerdeyse kural gibidir. Olgular tedaviye yüksek oranda yanıt verir.

Terapi depresyon üzeinde kesin yarar sağlamaktadır. Bilişsel, davranışçı tedaviler, kişiler arası ilişkilere yönelen psikoterapiler depresyonda yarar sağlar. Hafif depresyonda psikoterapi öncelikle seçilebilir.

Bireye depresyon tanısı konulabilmesi için uzman terapistin belittiği depresyon belirtilerin tamamının bulunması gerekmez. Psikoterapist, düşünceleri, duyguları ve davranış kalıpları hakkında gerekli sorular sormaktadır. Bu soruların yanıtlamasına yardımcı olması amacıyla anket doldurması istenebilir. Terapistin değerlendirmesi çok önemlidir.

Ergen ve yetişkin döneminde olduğu gibi çocukluk döneminde de depresyon görülebilmektedir. Bu sorunlar tedavi edilmez ise süre uzayabilir ve yetişkinliğe kadar da sürebilir. Çocuklarda depresyon belirtileri şunlar olabilir; okul reddi, hastalık uydurma, ebeveynlerini kaybetme kaygısı, okul problemleri şeklinde kendisini gösterebilir.

Depresyon tekrardan yinelebilir.

Depresyonda yineleme için risk etkenleri şunlardır.

  • Kalıntı belirtilerin varlığı.
  • Önceden depresyon geçirmiş olma.
  • Kronik depresyon durumu.
  • Duygu durum bozuklukları için aile öyküsü.
  • Anksiyete ve madde kullanımı depresyonla beraber görülmesi durumu.
  • Depresyonun 60 ve üzeri yaş grubunda başlaması.

Depresyon yaş ile değişkenlik gösterir. Yaşlılarda depresyon belirtileri daha fazla gözlenir. Depresif duygudurumlar daha sık olmakla beraber duygusal ifadeleri açığa çıkarma azalma daha sıklıkla izlenir. Yorgunluk hissi, apati ve uyku problemleri sıklıkla ifade edilirken ruhen çöküntü pek ifade edilmez.

İzmir Psikolog Psikoloji Hakkında Yazılarımız

Bireylerin kendilerini çok daha iyi tanımalarına, davranışlarını anlamalarına ve kendilerini optimize etmelerine yardım eden; karşılaşmış oldukları akademik, kişisel ve sosyal sorunları ile baş etme becerilerini kazanmalarını hedefleyen, psikolojik danışman ve birey arasında birebir gerçekleşen ve gizlilik esasına dayalı bir süreçtir.